Ebeveynlerle birlikte planlama yapın. Her ailenin kendine has bir karakteri vardır. Duruma ve ihtiyaca göre bir çizelge hazırlamak gerekir.
Farklı yaşlardan çocukları bir arada gruplandırmayı değerlendirin. Böylece asıl öğretmenlerle kurulan ilişkiler devamlı hale gelebilir.
Ebeveynleri önce bir odada ağırlayın ve onlara nasıl olduklarını, çocuklarıyla neler yaptıklarını sorun. Dikkatlice dinleyin- ebeveynler çocukların ilk öğretmenleridir ve çocuklarını en iyi onlar bilir.3-4 Yaş Dönemi: "Ördeğimi yanımda getireceğim." Okulun ilk günlerinde, 3 yaşındaki Cameron, her sabah çekingen bir şekilde sınıfa giriyor ve çok sevdiği ördeğini yanında getiriyordu. Ördeğini kolaylıkla görebileceği ve ne zaman güvensiz hissetse gidip sarılabileceği bir yere dikkatli bir şekilde yerleştiriyordu. Nihayetinde, öğretmenlerinin de desteğiyle, kum havuzunu keşfetti ve kumlarla oynamayı seven yeni arkadaşlarıyla tanıştı. Ertesi hafta, Cameron ördeğini getirmeye devam etti- her ihtimale karşı- ancak sınıfın köşesindeki ördeğini daha az görmeye, yavaş yavaş yeni okuluna yerleşmeye ve düzene uyum sağlamaya başladı. Yerleşmek/Yer edinmek Küçük yaştaki bazı çocuklar için, yeni bir çevreye uyum sağlamak tıpkı ebeveylerden ayrılmak gibi zorlayıcı olabilir. Yahut tam aksine bu süreç çok daha rahat geçebilir. Okul öncesi dönemdeki bir çocuğun sosyal ve duygusal tepkileri onun yaşından çok mizacıyla, ihtiyaçlarıyla ve geçmiş deneyimler ile ilişkilidir. Regresif (gerileyen) davranışlar sergilemek Okul yılları başlarken, 3-4 yaşlarındaki bazı çocuklar yeni ortamın ve ortamdaki değişikliklerin nasıl değiştiğini fark edemeyebilirler. Bu yüzden onları yaşından daha küçük bir çocukmuş gibi davranırken görürseniz şaşırmayın. Mesela bebek gibi konuşmak, sarılıp bırakmamak, hatta kıyafetinizi çekiştirmek... Bu davranışlarıyla belki de annesinin ya da babasının yanında biraz daha kalmasını istiyor olabilir. Ya da öğretmeniyle birebir vakit geçirmek istediğini ifade etmeye çalışıyor olabilir. Örneğin kütüphanedeki bir koltukta sarılarak, sessiz sakin bir vakit geçirmek gibi… 3 yaş döneminde, ebeveynleriyle kuvvetli ve güvenli ilişkiler kurabilmiş çocuklar duygusal gelişim sürecinin en temel taşı olan “zihinde tutma” becerisini kazanırlar. Yani ebeveynlerini zihinlerinde tutabilirler ve böylece birkaç saatlik ayrılıklarla baş edebilirler. Bununla birlikte, birkaç saatten daha uzun süren ayrılıklar bu yaşlar için başlarda zorlayıcı olabilir. Deneyimden yola çıkmak Küçük çocuklar önceki deneyimlerinden elde ettikleri bilgilerle ve fikirlerle birlikte okula gelir. Maggie’nin annesi, dördüncü yaş gününde anneannesinin evinde kaldığı geceden bahseder. Maggie annesine gülümser ve anneannesindeki oyuncak evde oynadıkları zamanı, ne kadar eğlendiklerini ve ertesi sabah kahvaltıdan sonra annesinin onu almaya geldiği anı hatırlar. Büyük ihtimalle Maggie yeni okul düzenine uyum sağlamakta fazla zorlanmayacaktır çünkü bu anıyı hatırlayarak yeni duruma uyarlayabilir ve böylece kendini daha rahat hissedebilir. Rahat hissetmek Okul öncesi dönemdeki çocuklar için, aşina oldukları ve tanıdıkları şeyler hem rahatlatıcıdır hem de geçiş dönemlerinde onlara yardımcı olur. Cameron’un sarı ördeği gibi, okula aşina oldukları bir şeyi getirmeleri 3-4 yaşındaki çocukları için çok faydalı olabilir. Özellikle de ilk zamanlarda güven hissinin oluşmasına yardımcı olur. Daha sonra yeni ortama adapte olmaya başlarlar ve yanlarında getirdikleri oyuncağın yerini zamanla başka şeyler alır. 3 yaşındaki çocuklar sınıftaki diğer çocuklarla arkadaş olsalar da, ilk başta daha çok çevredeki materyallerle ilgilenirler. Diğer taraftan, 4 yaş çok çok heyecan verici olabilir çünkü geçen seneden tanıdıkları arkadaşlarını tekrar görürler. Rutinlere sadık kalmak Okul öncesi dönemdeki çocukların yeni bir çevreye uyum sağlamasında rutinler ve öngörebilme hissi çok önemlidir. Mesela grup aktivitesi zamanı geldiğinde çocukları toparlamak için “merhaba” şarkısı söylemek kucaklayıcı ve iyi hissettiren bir aktivitedir. Her gün aynı masanın etrafında toplanıp hep birlikte yemek yemek gibi ritüeller güven hissinin pekişmesine yardımcı olur. Güven aşinalık ile birlikte gelişir. Bu yüzden yeni yeni alışmaya çalıştıkları çevrede rutin aktiviteler yapmak onları güvende hissettirir. Bağımsızlığın ilan edilmesi 3 yaş dönemindeki çocuklar kendilerini güvende hissettiklerinde özerkliklerini dışa vurmaktan hoşlanırlar. Bu dışa vurumu teşvik etmek için, Joan sınıfındaki çocukların ailelerine, çocukları sabah ders saatinden önce biraz vakit kalacak şekilde ve acele etmeden okula getirmelerini söylemişti. Böylece çocuklar aileleri yanlarındayken yeni ortamı keşfetmeye başlayacaklar ve yavaş yavaş onlardan ayrılabilecekler. Düzenli olarak yapılan aktiviteler, vedalaşma ritüelleri hem güvenli ilişkiler kurmaya hem de güven hissi oluşmasını yardımcı olur. Mesela Tyline ve annesi her sabah yeşil kapının önünde birbirlerini ikişer kez öperek vedalaşırlar. Neler yapabilirsiniz?
Fotoğraf eğlencesi. Çocukların ve öğretmenlerin fotoğraflarını çekin ve sınıf panosuna asın. Bu herkesin birbirini daha yakından tanımasına yardımcı olacak. Sınıfı dekore etmek ve çocukların daha rahat hissedeceği bir ortam yaratmak için ebeveynlerden aile fotoğraflarını göndermelerini rica edin.
Okul deneyimi ile ilgili kitaplar. Okul ortamı ve diğer çocukların bu ortama nasıl uyum sağladıkları ile ilgili hikayeler anlatın. Uygun olabilecek hikaye kitaplarına buradan erişebilirsiniz.
Erken ziyaretler. Okul başlamadan önce, yeni çevreyi birlikte gezebileceğiniz bir ebeveyn-çocuk buluşması ayarlayın. Böylece çocuklar da kreşten beklentileri hakkında konuşabilirler. Çocuğun eşyalarını koyabileceği kişisel alanını belirleyin ve birlikte kreşin farklı yerlerinde çeşitli aktiviteler yapmaya çalışın.5-6 Yaş Dönemi: “Hadi taksicilik oynayalım!” Okulun ilk haftasında, Naomi babasının yanından ayrılmadan diğer çocukları ve oynadıkları oyunları izledi. Jason annesine kapıda hoşçakal dedi ve oradan oraya koşuşturmaya başladı, bir oyuncağı bırakıp diğerini alıyordu. Russ sınıfa girer girmez legoların ve yapbozların olduğu yere geçti. Sizin de bildiğiniz gibi, çocuklar yeni bir ortama çok farklı biçimlerde tepki verirler. Bazıları daha önce hiç okula gitmemişken, bazıları hafta sonu kurslarına ya da kreşe gitmiş olabilir. Her bir çocuk kendine has ilgi alanları ve tercihleriyle buraya gelir. 5 yaşındaki çocukların çoğunun bir tür kreş ya da kurs deneyimi olsa da, anaokuluna başlamak yepyeni bir deneyimdir. Kocaman bir değişim! Yeni bir düzene uyum sağlamak Daha büyük bir okul, okulda geçirilen daha uzun saatler ve daha büyük sınıflar, anaokuluna yeni başlayan çocukların hayatlarında bazı değişimler yaratacaktır. Bu yüzden yeni ortama adapte sürecine girmeleri oldukça doğaldır. Neyseki, çocuklar bazı önemli becerileri anaokuluna gelmeden önce elde ederler. 5 yaş ile birlikte, birçok çocuk yeni arkadaşlar edinme, onlarla ve yetişkinlerle sohbet etme gibi şeylere ilgi duymaya başlar. Bazı çocuklar hala tanımadıkları insanlardan çekinseler de, çoğu okulu güvenli bir yer olarak algıladığı için yeni insanlarla tanışmaya istekli olur. Çoğunlukla en sessiz ve utangaç çocuğun bile ortama dahil olmaya başlaması ve kısa da olsa konuşmalara katılması yalnızca birkaç gün alır. Oyun arkadaşları bulmak Oyun oynarken diğer çocuklarla ilgilenme ve onları organize etmeye çalışma becerisi ve isteği 5-6 yaş döneminin önemli bir parçasıdır. Başlı başına bu eğilim bile birçok çocuğun yeni bir ortama girerken yaşadığı kaygıyı ve korkuyu yenmesine yardımcı olur. Çünkü diğerleriyle birlikte oyun oynamaya çok hevesli olurlar. Birçok çocuk anaokuluna bu beceriyi kazanmış bir şekilde gelir, fakat neredeyse hepsi oyunla desteklenmiş iyi bir programla bu beceriyi geliştirir. İlginç bir şekilde bu sosyal ilişki becerisi genellikle okul çağındaki çocukların aynı anda birden fazla arkadaşıyla oynama isteğiyle birlikte ele alınır. Aşina olmak “Büyümüş” hissetmek 5-6 yaş dönemindeki çocukların çoğu için çok önemlidir. Yeni bir ortama girdiklerinde, başarılı ve bilgili olduklarını hissetmek isterler. Bu yüzden, sınıfta onlara kreşi hatırlatacak bazı şeylerin bulunması önemlidir. Böylece, yavaş yavaş yeni şeyler ekleyebilir ve daha zor görevler verebilirsiniz. Aynı zamanda, okulun ilk yılında çocukların kendine has uyum sağlama yollarını dikkatlice gözlemlemek faydalı olabilir. Kişiye özel değişiklikler yapmak Naomi ilk aylarda zar zor birkaç kelime söylüyor fakat oyuna giren herkesi çok dikkatli bir şekilde gözlemliyordu. Katılmaya hazır hissettiğinde gördük ki, sanki en başından beri oyunlara katılmış gibi bütün rutinleri, kuralları ve şarkıların çoğunu biliyor. İşte bu, bir yere girmeden önce her şeyi kontrol etme ihtiyacı hisseden bir çocuk. Ortama dahil olmadan önce ortamın kurallarını anlamak ve kendisinde ne beklendiğini bilmek istiyor. Bazı çocuklar için bu dönem birkaç gün sürerken bazıları için aylarca devam edebilir. Bu noktada destekleyici olmak ve ihtiyacı olduğu kadar gözlemleyici rolde kalmasına izin vermek çok önemli. Aynı zamanda davet edilmeli ve oyuna katılmaya teşvik edilmeli elbette. Büyük ihtimalle okula başlamaya çok heyecanlı, bir aktiviteden diğerine atlayan ve hiçbirini tam olarak yapmayan çocuklarla da karşılaştınız. Bu çocukların ebeveynlerinden bu kadar kolay ayrıldığını görmek iyi bir şey gibi görünürken, “uçuşkan aktiviteler” şeklinde kendini gösteren bu tür davranışlar aslında başka bir güvensizliğin sinyalini veriyor olabilir. Bu çocuğun da en az utangaç ve sessiz bir çocuk kadar özenle takip edilmeye ve güven hissiyatına ihtiyacı vardır. Neler yapabilirsiniz?
Senenin başında, kreş yıllarından tanıdık gelen kitaplar alın ve aktiviteler hazırlayın.
Aktiviteler yaparken utangaç ve sessiz çocukların size yardım etmesini sağlayın, mesela grup aktivitelerinde malzemeleri hazırlamak ya da masayı kurmak gibi.
Aktivitelere “atlayarak, uçarak” gelen çocuklarla çok fazla kişisel temas kurun. Onu nasıl hissettiğini anlatmaya davet edin ve yapmak istediklerini planlamasında ona yardımcı olun. Beklentiler ve kurallar konusunda ona karşı açık ve net olun. Kaynak: Scholastic
Ayşe Başak Erk